İstirdat davası (Geri isteme davası); borçlu olmadığı halde, hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle ödeme yapan kişinin görev – yetki sahibi mahkemeye başvurarak yaptığı ödemenin kendisine iade edilmesi talebiyle açtığı davadır. Haksız yere ödeme yaptığını düşünen kişi, istirdat davası açmak suretiyle mahkemeden bu ödemesini talep edebilir. Uygulamada sıkça karşılaşılan davalar arasında yer alan istirdat davasına geri isteme davası da denir.
Hakkında icra takibi başlatılan, ödeme emrine itiraz etmeyen ya da itiraz etmesine karşın icra mahkemesi kararıyla itirazı kaldırılan kişi, icra takibinin kesinleşmesine rağmen maddi hukuk açısından borçlu olmayabilir. Bu tür bir durumda kişi, hakkında başlatılan takip gereği borçlu kabul edilir. Bunun sonucu olarak da icra takibi hüküm ve sonuç doğurabilir. Bir diğer ifadeyle, malları veya gelirleri haczedilebilir; taşınır ve taşınmaz mal varlıkları satılabilir.
Söz konusu örnekte olduğu gibi bir durumla karşı karşıya kalan kişi, esasında borçlu olmadığının belirlenmesi adına Menfi Tespit Davası açmaz ve ileri sürülen borcu icra tehdidi altında öderse, alacaklıya karşı istirdat davası açarak ödediği paranın kendisine iade edilmesini talep edebilir. Makalemiz, istirdat davasına ilişkin merak konusu hususları yanıtlar nitelikte hazırlanmış olup dikkatle olup konu bütünlüğü açısından dikkatle ve sırayla okunması tavsiye olunur.
Gaziantepte Av. Hilmi Çetin, icra takip sürecinin her aşamasında müvekkillerine etkin bir şekilde danışmanlık sağlar. Müşterilerinin haklarını korumak ve en iyi sonucu elde etmek için hukuki bilgisini ve deneyimini kullanır. Çetin Law Partners, icra yoluyla borç tahsilinde müşterilerine kararlılıkla destek olur ve en iyi sonucu elde etmek için çaba sarf eder.
()